51 Kişiye Mezar Olan Apartmanın Müteahhidinden Skandal Savunma: En Az Zaiyat Bende

Cem

Üye
Katılım
7 Ara 2024
Mesajlar
58
Tepkime puanı
0
Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Cemil Çapar Apartmanı’na ilişkin davada müteahhit Mehmet Özkan’ın yaptığı savunma tartışma yarattı. Özkan, “100 bina yaptım, en az zaiyat bende oldu” diyerek kendini savundu. Daha önce de “Deprem Allah’tan oldu, inanmayanlar bizi suçluyor” şeklinde ifadeler kullanmıştı.


Duruşmanın Detayları​

Antakya'nın Esentepe Mahallesi’nde yıkılan Cemil Çapar Apartmanı ile ilgili dava, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık müteahhit Mehmet Özkan ve binanın inşaat mühendisi, şantiye şefi ve mimari proje sorumlusu SEGBİS üzerinden katıldı. Diğer sanıklar, müştekiler ve avukatlar mahkeme salonunda hazır bulundu.


Müteahhitten "Deprem Nerede Yıkılacağını Kimse Bilemez" İfadesi​

Mehmet Özkan savunmasında projeyi yapı denetim sistemine uygun şekilde yaptıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayından geçtiğini belirtti. Kendi işine güvendiğini ifade eden Özkan, şu sözleri kullandı:
“Ben kötü iş yapsam diğer binalarım da yıkılırdı. Depremin nereyi yıkacağını kimse bilemez. Yıkılan tek bina bu oldu, diğer binalarımda hiçbir sorun yok.”

Kolon kesildiği iddialarına karşı ise, "Dükkanı sattım, neden gelip kolonu keseyim?" diyerek iddiaları reddetti. Ayrıca, iki yıldır tutuklu olduğunu ve kaçma tehlikesi olmadığını söyleyerek tahliyesini talep etti.


Müştekilerden Tepki: "Anne ve Babamı Gördüğüm Gün Bu Bina Yıkıldı"​

Duruşmada, anne ve babasını kaybeden bir müşteki, yaşadığı kaybı şu sözlerle dile getirdi:
“Ben iki yıldır anne ve babamı görmüyorum. Bu binanın altında 31 kişi yandı. Bu işin bir sorumlusu var. Binanın altında bulunan dükkan nedeniyle kolonların kesildiğine dair rapor vardı. Ama o rapor şimdi ortada yok.”


Avukatlardan Karşılıklı Suçlamalar​

Sanık avukatları, müvekkillerinin karot testine dayalı olarak suçlandığını, ancak alınan örneklerin yanlış olduğunu belirtti. Avukatlar, tutukluluğun cezaya dönüştüğünü ve delillerin karartılmasının söz konusu olmadığını savundu. Öte yandan müşteki avukatları, suçlamaların "taksirle ölüme neden olma" değil, "olası kast" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.


"Katil Gibi Gösteriliyoruz"​

Müteahhit Özkan, duruşma sonrasında medyada çıkan haberlerden rahatsız olduğunu belirterek, "Bizi katil gibi gösteriyorlar. Konuşulanlar çarpıtılarak basına veriliyor," dedi ve mahkemeden, müşteki avukatlarının basına açıklama yapmasının engellenmesini talep etti.


Mahkeme Kararı ve Gelecek Duruşma​

Mahkeme, tutukluluğun devamına karar vererek duruşmayı 28 Şubat 2024 tarihine erteledi. Bu davanın sonucu, deprem mağdurlarının adalet beklentisi açısından büyük önem taşıyor.
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Üst